Mao'ya Göre Uzun Süreli Savaş Stratejisi
Mao Tse-toung usta iktidarı ele geçirmenin yolu konusunda Lenin'in basit bir tekrarı ya da basit bir kopyacısı durumuna düşmemiştir. Bu yüzden Leninizmin ruhuna sadık kalırken o ruhu özümseyerek başka bir biçim içinde yaşatmıştır. Çünkü, o biçimin basit bir kopyacısı olarak kalacak olsaydı ne Çin Devrimi gerçekleşecek ne de dünya proletaryasının ölümsüz, delici ve yok edici ışığı haline gelmiş olan Uzun Süreli Savaş Stratejisi bugünlere ulaşamayacaktı.
Mao Tse-toung'a göre, niçin Genel Ayaklanma değil de Uzun Süreli Savaş Stratejisi geçerlilik kazanmıştı. Bunu beşinci ustadan dinleyelim:
"Devrimin merkezi ödevi ve en yüksek biçimi, iktidarın silahla ele geçirilmesi, sorunun savaşla çözümlenmesidir. Marksizm-Leninizmin bu devrimci ilkesi, genel geçerlilik taşır. Çin'de ve bütün dünyada geçerlidir.
"Ancak, bu ilke aynı kalmakla birlikte onun proletarya partisi tarafından gerçekleştirilmesi, değişik
şartlara göre değişik tarzda ifade bulur. Kapitalist ülkelerde -oralarda
faşizmin hakim olduğu ve savaşların hüküm sürdüğü dönemler dışında - şu
durum vardır. İç siyaset bakımından bir feodal düzen yoktur, burjuva
demokrasisi vardır, dış siyaset bakımından bu ülkeler milli baskı altında
değildir, kendileri başka milletlere baskı yaparlar. Bu özelliklerden
dolayı, kapitalist devletlerdeki proleter partilerin ödevi; uzun bir
zaman bölümü süresince legal bir mücadeleyle işçileri eğitmek, kuvvet
toplamak ve böylece kapitalizmi kesinlikle yıkmaya
hazırlanmaktır. Oralardaki mesele, uzayan legal bir
mücadeledir, parlamentodan bir kürsü olarak yararlanmaktır, iktisadi ve
siyasi grevlerdir, sendikaların örgütlenmesi ve işçilerin
eğitilmesidir. Oralarda örgüt biçimi legaldir, mücadele biçimleri
kansızdır (askeri değildir). Savaş sorununa gelince böyle bir ülkenin
komünist partisi, kendi ülkesinin emperyalist savaşlar yürütmesine karşı
mücadele eder; eğer böyle bir savaş kopacak olursa partinin
siyaseti, kendi ülkesinin gerici hükümetinin yenilgisi için mücadele
etmekten ibarettir. Partinin ihtiyaç duyduğu biricik savaş, uğruna
hazırlandığı iç savaştır. ( 1 ) Ama burjuvazi gerçekten aciz kalıncaya
kadar,proletaryanın çoğunluğu silahlı isyanı başlatmak ve iç savaşı
yürütmek kararlılığına varana kadar, köylü kitleleri proletaryaya gönül
rızasıyla yardım etmeye başlayana kadar, silahlı isyan ve iç savaş
başlatılmamalıdır. Ve isyan ve savaş zamanı geldiğinde, ilk başta şehirler
ele geçirilir ve ancak bundan sonra köylere doğru hücuma geçilir, tersi
değil. Bütün bunları kapitalist ülkelerin Komünist Partileri yapmışlardır
ve bunlar Rusya'daki Ekim devrimi tarafından doğrulanmıştır.
"Ama Çin'de mesele başkadır: Çin'in özelliği, onun bağımsız, demokratik bir devlet olmayıp, yarı-feodal, yarı-s ömürge
bir ülke olmasıdır; ülke içinde demokrasinin hüküm sürmeyip, feodal
baskının hakim olması;bunun yanı sıra ülkenin dış siyasette milli
bağımsızlığına sahip olmayıp, emperyalizmin baskısı altında
olmasıdır. Bundan dolayı, Çin'de yararlanabileceğimiz bir
parlamento, işçileri grev yürütmek için örgütleyeceğimiz legal bir hak
yoktur. Burada komünist partisinin ödevi, özünde, uzayan legal bir mücadele
üzerinden isyan ve savaşa varmak değildir ve ilk önce şehirler, ondan
sonra köyleri kazanmak da değildir. O tamamen başka bir şekilde
ilerlemelidir.
"Çin Komünist Partisi için sorun şöyledir: Eğer emperyalizm Çin'e karşı bir silahlı saldırıya geçmezse, Çin Komünist Partisi, ya burjuvaziyle birlikte savaş ağalarına karşı (emperyalizmin uşakları) bir iç savaş verir... 1924-1927 yılları arasında Kuvantung eyaletinde ( 2 ) ve Kuzey Seferin'de olduğu gibi; ya da köylülük ve şehir küçük burjuvazisiyle ittifak halinde, toprak ağaları sınıfı ve komprador burjuvaziye karşı (gene emperyalizmin uşakları) bir iç savaş verir - 1927-1936 yılları arasındaki Toprak Devrimi Savaşı'nda olduğu gibi. Ama emperyalizm ülkemize karşı bir silahlı saldırıya geçecek olursa ,Parti, yabancı saldırganlara karşı çıkan ülkenin bütün sınıf ve tabakalarıyla ittifak halinde, dış düşmana karşı bir milli savaş verir- bugünkü Japon saldırısına karşı Direniş Savaşı da buna bir örnektir.
"Bütün bunlar Çin ile kapitalist ülkeler arasındaki farkı gösterir. Çin'de baş mücadele biçimi savaştır ve baş örgüt biçimi ordudur. Bütün diğer biçimler -Örneğin,halk kitlelerinin örgütleri, halk kitlelerinin mücadelesi vb. son derece büyük önem taşır, onların hepsi gereklidir ve onlar hiçbir şekilde gözardı edilemez ama onların hepsi savaşın menfaatlerine tabidir. Bir savaş patlamadan önce bütün örgütler ve mücadeleler savaş hazırlığına hizmet eder- Örneğin, 4 Mayıs 1919 Hareketi'nden ( 3 ) 30 Mayıs 1925 Hareketi'ne( 4 ) kadarki dönemde olduğu gibi. Savaş patladıktan sonra bütün örgütler ve bütün mücadeleler doğrudan doğruya veya dolaylı olarak savaşla uyum içindedir. Bütün örgütlerin ve mücadelelerin savaşla uyumluluğu örneğin Kuzey Seferi döneminde, Devrimci Ordu'nun cephe gerisinde doğrudan doğruya ve Kuzeyli savaş ağalarının hakimiyeti altındaki bölgelerde dolaylıydı; Toprak Devrimi Savaşı döneminde, Kızıl Bölgelerde doğrudan doğruya ve Kızıl Bölgelerin dışında dolaylıydı. Ve en nihayet şimdi, Japon saldırısına karşı Direniş Savaşı döneminde bütün örgüt ve mücadeleler, Japon aleyhtarı ordunun cephe gerisinde aynı şekilde doğrudan doğruya veya dolaylı olarak savaşla uyumludur.
"Ama Çin'de mesele başkadır: Çin'in özelliği, onun bağımsız, demokratik bir devlet olmayıp, yarı-feodal, yarı-s ömürge
bir ülke olmasıdır; ülke içinde demokrasinin hüküm sürmeyip, feodal
baskının hakim olması; bunun yanı sıra ülkenin dış siyasette milli
bağımsızlığına sahip olmayıp, emperyalizmin baskısı altında
olmasıdır. Bundan dolayı, Çin'de yararlanabileceğimiz bir
parlamento, işçileri grev yürütmek için örgütleyeceğimiz legal bir hak
yoktur. Burada komünist partisinin ödevi, özünde, uzayan legal bir mücadele
üzerinden isyan ve savaşa varmak değildir ve ilk önce şehirler,ondan
sonra köyleri kazanmak da değildir. O tamamen başka bir şekilde
ilerlemelidir.
"Çin Komünist Partisi için sorun şöyledir: Eğer emperyalizm Çin'e karşı bir silahlı saldırıya geçmezse, Çin Komünist Partisi, ya burjuvaziyle birlikte savaş ağalarına karşı (emperyalizmin uşakları) bir iç savaş verir... 1924-1927 yılları arasında Kuvantung eyaletinde ( 5 ) ve Kuzey Seferin'de olduğu gibi; ya da mücadeleler doğrudan doğruya veya dolaylı olarak savaşla uyum içindedir. Bütün örgütlerin ve mücadelelerin savaşla uyumluluğu örneğin Kuzey Seferi döneminde, Devrimci Ordu'nun cephe gerisinde doğrudan doğruya ve Kuzeyli savaş ağalarının hakimiyeti altındaki bölgelerde dolaylıydı; Toprak Devrimi Savaşı döneminde, Kızıl Bölgelerde doğrudan doğruya ve Kızıl Bölgelerin dışında dolaylıydı. Ve en nihayet şimdi, Japon saldırısına karşı Direniş Savaşı döneminde bütün örgüt ve mücadeleler, Japon aleyhtarı ordunun cephe gerisinde aynı şekilde doğrudan doğruya veya dolaylı olarak savaşla uyumludur.
" 'Çin'de silahlı devrim, silahlı karşı-devrime karşı mücadele ediyor. Bu Çin devriminin özelliklerinden ve üstünlüklerinden biridir." ( 8 ) Stalin yoldaşın bu tezi tamamen doğrudur. Bu tez kem Kuzey Seferi hem de Toprak Devrimi Savaşı ve şimdiki Japon saldırısına karşı Direniş Savaşı için doğrudur. Bütün bu savaşlar devrimci savaşlardır. Karşı-devrime karşı yönelmişlerdir ve onlarda baş kuvvet devrimci halktır. Onların birbirleri arasındaki fark ise şundan ibarettir: Onlar ya iç savaşlar ya da milli savaşlardır. Şüphesiz bu önemli bir farktır. Bu fark, savaşı yürüten baş kuvvetlerin değişik bileşimini gösterir. (işçilerin ve köylülerin ittifakı, ya da işçilerin, köylülerin ve burjuvazinin ittifakı); bu fark, savaşılan düşmanların değişik olduğunu gösterir. (İç düşman veya dış düşman; iç düşman ise bir keresinde kuzeyli savaş ağaları, bir diğerinde ise Guomindang); ve bu fark, Çin'de devrimci savaşların tarihi seyirlerinin değişik dönemlerinde değişik bir muhtevaya sahip olduklarını gösteriyor. Fakat bütün bu savaşlar, silahlı devrimin silahlı karşı devrime karşı yürüttüğü bir mücadeledir, onlar devrimci savaşlardır. Ve onlar Çin devriminin özelliklerini ve üstünlüklerini ortaya koymaktadır. Devrimci savaş, 'Çin devriminin özelliklerinden ve üstünlüklerinden biridir' bu tez Çin'in şartlarına bütünüyle ve tamamen uymaktadır. Çin proletaryasının baş ödevi bu, Partinin varoluşunun hemen başından beri karşı karşıya kaldığı bir ödevdir- mümkün olduğu kadar çok sayıda müttefiki birleştirmek ve mevcut şartlara göre iç ve dış silahlı karşı-devrime karşı milli ve toplumsal kurtuluş için silahlı mücadeleyi örgütlemektir. Çin'de proletarya ve komünist partisi silahlı mücadele olmadan hiçbir itibara sahip olamazdı, devrimci ödevlerden hiçbiri çözümlenemezdi.
"Partimiz bunu kuruluş yılı olan 1921'den 1926 yılında Kuzey Seferi'ne katılana kadar geçen beş altı yıl içinde yeterince anlayamadı. O zamanlar,in'de silahlı mücadelenin olağanüstü önem taşıdığını henüz kavramamıştı, savaş hazırlığı ve ordunun örgütlenmesi ile ciddi olarak uğraşmadı, askeri strateji ve taktiğin incelenmesine ağırlık vermedi. Kuzey Seferi sırasında ,orduyu kazanmayı önemli saymadı ve tek yanlı olarak kitle hareketine ağırlık verdi; bu ise, Kuomintang gerici olur olmaz, bütün kitle hareketinin çökmesine yol açtı. 1927'den sonra birçok yoldaş uzun bir zaman boyunca, şehirlerde ayaklanmalar hazırlamayı ve beyaz bölgelerde çalışmayı daha hala partinin merkezi görevi olarak gördüler. Düşmanın üçüncü 'kuşatma ve imha seferinin' 1931 yılında muzafferce yere çalınmasından sonradır ki, bazı yoldaşlar bu sorundaki tutumlarını temelden değiştirdiler. Ama bu henüz bütün partide bir değişme olduğu anlamına gelmiyordu; ve daha hala bizim şimdi düşündüğümüz gibi düşünmeyen yoldaşlar vardı." (Mao Tse-toung, 6 Kasım 1938 Savaş ve Strateji Meseleleri , 1974 Almanya,"Çin'in Özellikleri ve Devrimci Savaş" başlıklı yazı.
"Daha başlangıçta, Sun Yat-sen küçük bir devrimci örgüt kurduğu zaman,Tiying Hanedanı'na karşı silahlı isyanlar düzenledi."( 9 ) Çin Devrimci Birliği dönemi ise silahlı isyanlar bakımından daha zengindi.( 10 ) ve sonuç olarak Tiying Hanedanı 1911 Devriminde silah zoruyla yıkıldı. Çin devrimci partisi döneminde, Sun Yat-sen, Yüan Şi-kay'a karşı silahlı eylemler düzenledi.
1913 yılında Yüan Şi-kay'ın birlikleri, 1911 devriminin sonucu olarak Kiangzi, Anhui ve Kuvantung eyaletlerinden meydana gelmiş olan kuvvetleri ezmek için Güney'e doğru sefere geçti. Sun Yat-sen,buna karşı bir silahlı direniş örgütlediyse de, yenildi. Kuzeyli savaş ağalarıyla uzlaşma siyasetinin yanlış olduğu ispatlandığı için, Sun Yat-sen 1914 yılında, Tokyo'da yeni bir parti örgütledi ve bu partinin o zamanki Kuomintang'tan farklı olduğunu göstermek için adını, Çin Devrimci Partisi koydu. Bu yeni parti, fiiliyatta Yüan Şi-kay'a karşı mücadele etmek üzere, küçük burjuvazinin bir bölümü ile burjuvazinin bir bölümünün siyasi temsilcilerinin bir ittifakı idi. Sun Yat-sen,bu ittifaka dayanarak, 1914 yılında Şanghay'da küçük bir ayaklanma örgütledi. 1915 yılında Yüan Şi-kay'ın kendisini imparator ilan etmesi üzerine Tısay o ve Yüan Şi-kay'a karşı olan daha başkaları,Yünnan eyaletinden Yüan Şi-kay'a karşı bir sefer düzenlediler. Ve Sun Yat-sen, Yüan kışkırtıcılarından (ajitatör) ve örgütleyicilerinden biriydi.
"Daha sonraki eylemler örneğin Güney'e karşı yürütülen donanma eylemi ( 12 ), Guilin'den başlayan Kuzey Seferi ( 13 ) ve Vampoa Askeri Akademisi'nin kurulması gibi, Sun Yat-sen'in askeri faaliyetleri arasındadır.(14)
"Çan Kay-şek Sun Yat-sen'in yerine geçtikten sonra ,Kuomintang'ın askeri kuvvetinin doruğa ulaştığı bir dönem açtı. Çan Kay-şek için ordu, hayatı demektir; üç savaşa katılmıştır: Kuzey Seferi, İç Savaş ve Japon saldırısına karşı Direniş Savaşı'nın şimdiye kadar ki kısmı. Son on yıl içinde Çan Kay-şek karşı-devrimci idi. Karşı-devrimci amaçlar için muazzam bir 'merkezi ordu' yarattı. O, hayati önemi olan şu esaslara bağlı kaldı: 'Orduya sahip olan iktidara sahip olur ' ve 'savaş her şeyi tayin eder'. Biz bu bakımdan ondan öğrenmeliyiz. Bu bakımdan hem Sun Yat-sen, hem de Çan Kay-şek bizim öğretmenlerimizdir.
"1911 Devriminden beri, bütün savaş ağaları için ordu, kendi canları gibi değerliydi; onlar, 'orduya sahip olan iktidara sahip olur' ilkesine büyük ağırlık verdiler." Çin, bir orduya sahip olmayan partiler de tanır, bunların içinde en önemli olanlarından biri ilerici parti ( 15 ) idi. Ama bu parti bile, ancak herhangi bir savaş ağasına dayanarak bir devlet mevkiinin ele geçirilebileceğini kavramıştı. Ve Yüan Şi-kay (16), Duan Çi-çiyu (17) ve Çan Kay-şek gibi destekçiler bulmuştu (ilerici Parti'den ayrılan 'Siyasi Bilim' grubu (18) Çan Kay-şek'e katıldı.
"Çin Gençlik Partisi gibi ( 19) kısa bir tarihe sahip küçük partilerin askeri birlikleri yoktur ve dolayısıyla da hiçbir şey başaramıyorlar.
"Öbür ülkelerde, burjuva partileri doğrudan doğruya kendi kumandaları altında olan birliklere gerek görmüyorlar. Ama Çin başkadır: Ülkenin feodal bölünmesinden dolayı ,iktidar, toprak ağalarının veya burjuvazinin tüfeklere sahip olan partilerinin veya gruplarının eline geçer; ve kimin daha çok tüfeği varsa ,o,daha çok tüfeğe sahip olur. Bu gibi şartlar altında çalışan proletarya partisinin meselenin özünü anlaması gerekmektedir.
"Komünistler, kendi şahısları için bir askeri kuvvete sahip olmak çabasında değillerdir (böyle bir şeyi hiçbir halde amaçlayamazlar ve hiç bir zaman Çang Guo-tao'yu taklit edemezler) ; ama komünistler,Parti için, halk için bir askeri kuvvete sahip olmak yolunda mücadele etmelidirler."
"Çin Komünist Partisi 17 yıllık mücadelenin seyri içinde sadece sağlam bir Marksist siyasi çizgi geliştirmekle kalmamış aynı zamanda sağlam bir Marksist askeri çizgi de geliştirmiştir. Biz, Marksiz mi
sadece siyasi meseleleri çözümlemede kullanmakla kalmıyoruz, aynı
zamanda Marksizmi askeri meseleleri de çözmede uygulayabilecek
durumdayız, biz, sadece parti ve devleti yönetebilecek yetenekte olan
kudretli bir temel kadro gövdesi yaratmakla kalmadık aynı zamanda orduyu
da yönetebilecek kudrette yetenekli bir kadro gövdesi yarattık. Bunlar,
şehit düşen nice kahraman kanlarıyla sulanmış toprakta yetişen devrimin
taze çiçekleridir; bundan sadece Çin Komünist Partisi ve Çin halkı
değil, bütün dünyanın komünist partileri ve halkları gurur duymalıdır."
"Partimizin askeri stratejisindeki değişmeler sorunu, titizlikle incelenmeye değer.u değişmeleri, iç savaş ve milli savaş olmak üzere, iki ayrı sürece göre ele alacağız..
"İç savaşın gelişmesi, genellikle iki stratejik döneme ayrılabilir. Birinci dönemde gerilla savaşı, ikinci dönemde düzenli savaş ön plana geçti.
"Japon saldırısına karşı Direniş Savaşı'nın gelişmesine eğer partimizin askeri ödevleri açısından bakılacak olursa, o zaman bu savaş da aynı şekilde genellikle iki stratejik döneme ayrılabilir: Gerilla savaşının başta geldiği birinci dönem ( bu dönem, stratejik savunma ve stratejik kuvvet dengesi aşamalarını içine alır) ve düzenli savaşın başta geldiği ikinci dönem (bu dönem, stratejik karşı-saldırı aşamasıdır)
"Böylece görüyoruz ki, dört stratejik döneme ayrılan bu iki süreç -İç savaş ve Japon saldırısına karşı Direniş Savaşı- toplam üç stratejik değişme içermektedir.
"Bir gerilla savaşının mümkün olması için, söz konusu ülkenin büyük bir ülke olması bile yeterlidir. Ve bundan dolayı da geçmiş zamanlarda da gerilla savaşları olmuştur. Ama inatla yürütülen bir gerilla savaşı, ancak bir komünist partisinin önderliğinde mümkündür."
Mao Tse-toung'un Uzun Süreli Savaş Stratejisi üzerine görüşleri ana hatlarıyla böyledir.
-------------------------- -------------------
( 1 ) Bakınız: V.İ.Lenin, "Savaş ve Rus Sosyal Demokrasisi", "Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Dış Ülkelerdeki Örgütleri Konferansı", Emperyalist Savaşta Kendi Hükümetinin Yenilgisi Üzerine", "Rusya'nın Yenilgisi ve Devrimci Buhran", bu eserler Lenin tarafından 1914-1915 yıllarında, o zamanki emperyalist savaşla ilgili olarak yazılmıştı. Bu yazılardan başka "Sovyetler Birliği Komünist Partisi (Bolşevik) Tarihi, Kısa Ders, Bölüm VI, 3.paragraf. Eserin Türkçesi: SBKP (B)Tarihi, Kısa Ders- Bilim ve Sosyalizm Yayınları, Ankara 1970
( 2 ) Kuvantung askeri harekatı: 1924 yılında Sun Yat-sen Komünist Partisiyle ittifak halinde ve devrimci işçi ve köylülerle birlikte, "Tüccar muhafızlarını" yere çaldı. "Tüccar muhafızları", Kanton'daki kompradorların ve feodal beylerin silahlı kuvvetiydi. Bunlar İngiliz emperyalistleriyle birlikte, karşı-devrimci bir faaliyet yapıyorlardı. 1925 başlangıcında Devrimci Ordu Kanton'dan hareketle Doğu'ya doğru sefere geçti. Devrimci Ordu, Guomindang ve Komünist Partisi arasındaki işbirliği temelinde kurulmuştu. Köylülerin desteğiyle savaş ağası Çeng Ciyung-ming'in birliklerini yenilgiye uğrattı. Ve Kanton'a geri dönerek oraya bu arada yuvalanmış olan Yunnan ve Kuvanzi savaş ağalarını imha etti. Aynı yılın sonbaharında, Devrimci Ordu, İkinci Doğu Seferine geçti ve Çeng Ciyung-ming'in kuvvetlerini nihai olarak parçaladı. Komünist partisinin ve Komünist Gençlik Birliği'nin üyelerinin en ön safta yiğitçe çarpıştığı bu askeri harekatlar sayesinde, Kuvantung eyaletinin birliği sağlandı ve Kuzey Seferi'nin temeli yaratılmış oldu.
( 3 ) 4 Mayıs hareketi,hem emperyalizme ve hem de feodalizme karşı yöneliyordu. Onun en başta gelen tarihi önemi, 1911 döneminde ya da devriminde eksik olan bir niteliğindedir, yani emperyalizme ve feodalizme karşı kararlı mücadelesinde yatmaktadır.
( 4 ) 30 Mayıs 1925 Hareketi: 30 Mayıs'ta İngiliz polisinin Şanghay'da Çin nüfusu arasında giriştiği katliama karşı bütün Çin halkının anti-emperyalist hareketidir.
( 5 ) Kuvantung askeri harekatı: 1924 yılında Sun Yat-sen Komünist Partisiyle ittifak halinde ve devrimci işçi ve köylülerle birlikte, "Tüccar muhafızlarını" yere çaldı. "Tüccar muhafızları", Kanton'daki kompradorların ve feodal beylerin silahlı kuvvetiydi. Bunlar İngiliz emperyalistleriyle birlikte, karşı-devrimci bir faaliyet yapıyorlardı. 1925 başlangıcında Devrimci Ordu Kanton'dan hareketle Doğu'ya doğru sefere geçti. Devrimci Ordu, Guomindang ve Komünist Partisi arasındaki işbirliği temelinde kurulmuştu. Köylülerin desteğiyle savaş ağası Çeng Ciyung-ming'in birliklerini yenilgiye uğrattı. Ve Kanton'a geri dönerek oraya bu arada yuvalanmış olan Yunnan ve Kuvanzi savaş ağalarını imha etti.Aynı yılın sonbaharında, Devrimci Ordu, İkinci Doğu Seferine geçti ve Çeng Ciyung-ming'in kuvvetlerini nihai olarak parçaladı. Komünist partisinin ve Komünist Gençlik Birliği'nin üyelerinin en ön safta yiğitçe çarpıştığı bu askeri harekatlar sayesinde, Kuvantung eyaletinin birliği sağlandı ve Kuzey Seferi'nin temeli yaratılmış oldu.
( 6 ) 4 Mayıs hareketi,hem emperyalizme ve hem de feodalizme karşı yöneliyordu. Onun en başta gelen tarihi önemi, 1911 döneminde ya da devriminde eksik olan bir niteliğindedir, yani emperyalizme ve feodalizme karşı kararlı mücadelesinde yatmaktadır.
(7) 30 Mayıs 1925 Hareketi: 30 Mayıs'ta İngiliz polisinin Şanghay'da Çin nüfusu arasında giriştiği katliama karşı bütün Çin halkının anti-emperyalist protesto hareketidir.
( 8 ) Bakınız: J.V.Stalin, Çin'deki Devrimin Geleceği Üzerine
( 9 ) Sun Yat-sen 1894 yılında Honolulu'da "Çin'in Yenilenmesi İçin Dernek" adında küçük bir devrimci örgüt kurdu. 1895 yılında Çin-Japon Savaşı'nda Tiying Hanedanı'nın yenilgiye uğramasından sonra, Sun Yat-sen, o zamanlar halk içinde varolan "gizli birlik"lere dayanarak, Kuvantung eyaletinde Tiying Hanedanına karşı iki silahlı ayaklanma düzenlendi: 1895 yılında Kanton'da ve 1900 yılında Huidşov'da.
( 10 ) Çin Devrimci Birliği : Üç örgütün birleşmesiyle kurulmuştur. Silahlı ayaklanmalar düzenlemiştir. 1906 yılında Kangzi ve Hunan Eyaletlerinde; 1907 yılında Çavçov bölgesinde Şennanguan'da ve Kuangzu'da. 1908 yılında Yunnan Eyaleti'nde, 1911'de Kanton ve Vutçang Eyaletlerinde.
( 11 ) 1912 yılında Çin Devrimci Birliği, Kuomintang adını aldı. Kuzeyli savaş ağası Yüan Şi-kay ile.
( 12 ) Güney'e Karşı Donanma Eylemi : 1917 yılında Sun Yat-sen, savaş donanmasının kendi etkisi altında olan bölümünün başında Şanghay'dan Kanton'a geldi. Kuvantung Eyaleti'ni üs bölgesi olarak kullandı. Ve o dönemde Kuzey'in savaş ağası Duan Çi-çui'ye karşı mücadele eden Güney Batı'nın savaş ağalarıyla ittifak halinde, Duon Çi-çui'ye karşı bir askeri hükümet kurdu.
( 13 ) Sun Yat-sen 1921 yılında, Kuangzu eyaletinin Guilin bölgesinde Kuzey Seferi'ne hazırlanıyordu; fakat kendi adamlarından Çen Duyung-ming'in Kuzey'in savaş ağalarıyla gizlice anlaşması ve ihanet etmesi üzerine bütün uğraşmaları boşa gitti.
( 14 ) Wampoa Askeri Akademisi : 1924 yılında Kuomintang'ın yeniden örgütlenmesinden sonra, Sun Yat-sen Çin Komünist Partisi'nin ve Sovyetler Birliği'nin desteği ile, Kanton yakınlarında Wampoa'da bir askeri Akademi kurdu; bu, Wampoa Askeri Akademisi olarak tanınır. Çan Kay-şek'in 1927 yılında devrime ihanetinden önce Akademi, Kuomintang ve Komünist Partisi'nin ortak yönetimi altındaydı. Komünist Partisi'nden Çu En-lay, Ye Diyen-ying, Siao Çu-nü ve diğerleri değişik zamanlarda bu Akademi'de önemli görevler aldılar; öğrenciler arasında da, Komünist Partisi'nin ve Komünist Gençlik Birliği'nin bir çok üyesi yer alıyordu. Bunlar, bu askeri akademinin devrimci belkemiğini meydana getiriyordu.
( 15 ) Burada devletçiler olarak adlandırılan bir avuç utanmaz, faşist zihniyetli politikacının örgütlediği "Çin Gençlik Partisi" kastedilmektedir. Bu parti, iktidarda bulunan çeşitli gerici gruplardan ve emperyalistlerden para yardımı alarak, Komünist Partisi'ne ve Sovyetler Birliği'ne karşı gerici eylemler düzenlemede kendini uzmanlaştırdı.
( 16 ) Burada, Kuzey Seferine katılan komünist general Ye Ting'in kumandasındaki bağımsız alaydan söz edilmektedir. Bu alay, Kuzey Seferi'ndeki muharebelerde isim yaptı. Vutçang'ın Devrimci Ordu tarafından ele geçirilmesinden sonra bu alay tümen haline getirildi. Ve Nançang ayaklanmasından sonra da İkinci Kolordu şeklinde genişletildi.
"Ama Çin'de mesele başkadır: Çin'in özelliği, onun bağımsız, demokratik bir devlet olmayıp, yarı-feodal, yarı-s
"Çin Komünist Partisi için sorun şöyledir: Eğer emperyalizm Çin'e karşı bir silahlı saldırıya geçmezse, Çin Komünist Partisi, ya burjuvaziyle birlikte savaş ağalarına karşı (emperyalizmin uşakları) bir iç savaş verir... 1924-1927 yılları arasında Kuvantung eyaletinde ( 2 ) ve Kuzey Seferin'de olduğu gibi; ya da köylülük ve şehir küçük burjuvazisiyle ittifak halinde, toprak ağaları sınıfı ve komprador burjuvaziye karşı (gene emperyalizmin uşakları) bir iç savaş verir - 1927-1936 yılları arasındaki Toprak Devrimi Savaşı'nda olduğu gibi. Ama emperyalizm ülkemize karşı bir silahlı saldırıya geçecek olursa ,Parti, yabancı saldırganlara karşı çıkan ülkenin bütün sınıf ve tabakalarıyla ittifak halinde, dış düşmana karşı bir milli savaş verir- bugünkü Japon saldırısına karşı Direniş Savaşı da buna bir örnektir.
"Bütün bunlar Çin ile kapitalist ülkeler arasındaki farkı gösterir. Çin'de baş mücadele biçimi savaştır ve baş örgüt biçimi ordudur. Bütün diğer biçimler -Örneğin,halk kitlelerinin örgütleri, halk kitlelerinin mücadelesi vb. son derece büyük önem taşır, onların hepsi gereklidir ve onlar hiçbir şekilde gözardı edilemez ama onların hepsi savaşın menfaatlerine tabidir. Bir savaş patlamadan önce bütün örgütler ve mücadeleler savaş hazırlığına hizmet eder- Örneğin, 4 Mayıs 1919 Hareketi'nden ( 3 ) 30 Mayıs 1925 Hareketi'ne( 4 ) kadarki dönemde olduğu gibi. Savaş patladıktan sonra bütün örgütler ve bütün mücadeleler doğrudan doğruya veya dolaylı olarak savaşla uyum içindedir. Bütün örgütlerin ve mücadelelerin savaşla uyumluluğu örneğin Kuzey Seferi döneminde, Devrimci Ordu'nun cephe gerisinde doğrudan doğruya ve Kuzeyli savaş ağalarının hakimiyeti altındaki bölgelerde dolaylıydı; Toprak Devrimi Savaşı döneminde, Kızıl Bölgelerde doğrudan doğruya ve Kızıl Bölgelerin dışında dolaylıydı. Ve en nihayet şimdi, Japon saldırısına karşı Direniş Savaşı döneminde bütün örgüt ve mücadeleler, Japon aleyhtarı ordunun cephe gerisinde aynı şekilde doğrudan doğruya veya dolaylı olarak savaşla uyumludur.
"Ama Çin'de mesele başkadır: Çin'in özelliği, onun bağımsız, demokratik bir devlet olmayıp, yarı-feodal, yarı-s
"Çin Komünist Partisi için sorun şöyledir: Eğer emperyalizm Çin'e karşı bir silahlı saldırıya geçmezse, Çin Komünist Partisi, ya burjuvaziyle birlikte savaş ağalarına karşı (emperyalizmin uşakları) bir iç savaş verir... 1924-1927 yılları arasında Kuvantung eyaletinde ( 5 ) ve Kuzey Seferin'de olduğu gibi; ya da mücadeleler doğrudan doğruya veya dolaylı olarak savaşla uyum içindedir. Bütün örgütlerin ve mücadelelerin savaşla uyumluluğu örneğin Kuzey Seferi döneminde, Devrimci Ordu'nun cephe gerisinde doğrudan doğruya ve Kuzeyli savaş ağalarının hakimiyeti altındaki bölgelerde dolaylıydı; Toprak Devrimi Savaşı döneminde, Kızıl Bölgelerde doğrudan doğruya ve Kızıl Bölgelerin dışında dolaylıydı. Ve en nihayet şimdi, Japon saldırısına karşı Direniş Savaşı döneminde bütün örgüt ve mücadeleler, Japon aleyhtarı ordunun cephe gerisinde aynı şekilde doğrudan doğruya veya dolaylı olarak savaşla uyumludur.
" 'Çin'de silahlı devrim, silahlı karşı-devrime karşı mücadele ediyor. Bu Çin devriminin özelliklerinden ve üstünlüklerinden biridir." ( 8 ) Stalin yoldaşın bu tezi tamamen doğrudur. Bu tez kem Kuzey Seferi hem de Toprak Devrimi Savaşı ve şimdiki Japon saldırısına karşı Direniş Savaşı için doğrudur. Bütün bu savaşlar devrimci savaşlardır. Karşı-devrime karşı yönelmişlerdir ve onlarda baş kuvvet devrimci halktır. Onların birbirleri arasındaki fark ise şundan ibarettir: Onlar ya iç savaşlar ya da milli savaşlardır. Şüphesiz bu önemli bir farktır. Bu fark, savaşı yürüten baş kuvvetlerin değişik bileşimini gösterir. (işçilerin ve köylülerin ittifakı, ya da işçilerin, köylülerin ve burjuvazinin ittifakı); bu fark, savaşılan düşmanların değişik olduğunu gösterir. (İç düşman veya dış düşman; iç düşman ise bir keresinde kuzeyli savaş ağaları, bir diğerinde ise Guomindang); ve bu fark, Çin'de devrimci savaşların tarihi seyirlerinin değişik dönemlerinde değişik bir muhtevaya sahip olduklarını gösteriyor. Fakat bütün bu savaşlar, silahlı devrimin silahlı karşı devrime karşı yürüttüğü bir mücadeledir, onlar devrimci savaşlardır. Ve onlar Çin devriminin özelliklerini ve üstünlüklerini ortaya koymaktadır. Devrimci savaş, 'Çin devriminin özelliklerinden ve üstünlüklerinden biridir' bu tez Çin'in şartlarına bütünüyle ve tamamen uymaktadır. Çin proletaryasının baş ödevi bu, Partinin varoluşunun hemen başından beri karşı karşıya kaldığı bir ödevdir- mümkün olduğu kadar çok sayıda müttefiki birleştirmek ve mevcut şartlara göre iç ve dış silahlı karşı-devrime karşı milli ve toplumsal kurtuluş için silahlı mücadeleyi örgütlemektir. Çin'de proletarya ve komünist partisi silahlı mücadele olmadan hiçbir itibara sahip olamazdı, devrimci ödevlerden hiçbiri çözümlenemezdi.
"Partimiz bunu kuruluş yılı olan 1921'den 1926 yılında Kuzey Seferi'ne katılana kadar geçen beş altı yıl içinde yeterince anlayamadı. O zamanlar,in'de silahlı mücadelenin olağanüstü önem taşıdığını henüz kavramamıştı, savaş hazırlığı ve ordunun örgütlenmesi ile ciddi olarak uğraşmadı, askeri strateji ve taktiğin incelenmesine ağırlık vermedi. Kuzey Seferi sırasında ,orduyu kazanmayı önemli saymadı ve tek yanlı olarak kitle hareketine ağırlık verdi; bu ise, Kuomintang gerici olur olmaz, bütün kitle hareketinin çökmesine yol açtı. 1927'den sonra birçok yoldaş uzun bir zaman boyunca, şehirlerde ayaklanmalar hazırlamayı ve beyaz bölgelerde çalışmayı daha hala partinin merkezi görevi olarak gördüler. Düşmanın üçüncü 'kuşatma ve imha seferinin' 1931 yılında muzafferce yere çalınmasından sonradır ki, bazı yoldaşlar bu sorundaki tutumlarını temelden değiştirdiler. Ama bu henüz bütün partide bir değişme olduğu anlamına gelmiyordu; ve daha hala bizim şimdi düşündüğümüz gibi düşünmeyen yoldaşlar vardı." (Mao Tse-toung, 6 Kasım 1938 Savaş ve Strateji Meseleleri , 1974 Almanya,"Çin'in Özellikleri ve Devrimci Savaş" başlıklı yazı.
"Daha başlangıçta, Sun Yat-sen küçük bir devrimci örgüt kurduğu zaman,Tiying Hanedanı'na karşı silahlı isyanlar düzenledi."( 9 ) Çin Devrimci Birliği dönemi ise silahlı isyanlar bakımından daha zengindi.( 10 ) ve sonuç olarak Tiying Hanedanı 1911 Devriminde silah zoruyla yıkıldı. Çin devrimci partisi döneminde, Sun Yat-sen, Yüan Şi-kay'a karşı silahlı eylemler düzenledi.
1913 yılında Yüan Şi-kay'ın birlikleri, 1911 devriminin sonucu olarak Kiangzi, Anhui ve Kuvantung eyaletlerinden meydana gelmiş olan kuvvetleri ezmek için Güney'e doğru sefere geçti. Sun Yat-sen,buna karşı bir silahlı direniş örgütlediyse de, yenildi. Kuzeyli savaş ağalarıyla uzlaşma siyasetinin yanlış olduğu ispatlandığı için, Sun Yat-sen 1914 yılında, Tokyo'da yeni bir parti örgütledi ve bu partinin o zamanki Kuomintang'tan farklı olduğunu göstermek için adını, Çin Devrimci Partisi koydu. Bu yeni parti, fiiliyatta Yüan Şi-kay'a karşı mücadele etmek üzere, küçük burjuvazinin bir bölümü ile burjuvazinin bir bölümünün siyasi temsilcilerinin bir ittifakı idi. Sun Yat-sen,bu ittifaka dayanarak, 1914 yılında Şanghay'da küçük bir ayaklanma örgütledi. 1915 yılında Yüan Şi-kay'ın kendisini imparator ilan etmesi üzerine Tısay o ve Yüan Şi-kay'a karşı olan daha başkaları,Yünnan eyaletinden Yüan Şi-kay'a karşı bir sefer düzenlediler. Ve Sun Yat-sen, Yüan kışkırtıcılarından (ajitatör) ve örgütleyicilerinden biriydi.
"Daha sonraki eylemler örneğin Güney'e karşı yürütülen donanma eylemi ( 12 ), Guilin'den başlayan Kuzey Seferi ( 13 ) ve Vampoa Askeri Akademisi'nin kurulması gibi, Sun Yat-sen'in askeri faaliyetleri arasındadır.(14)
"Çan Kay-şek Sun Yat-sen'in yerine geçtikten sonra ,Kuomintang'ın askeri kuvvetinin doruğa ulaştığı bir dönem açtı. Çan Kay-şek için ordu, hayatı demektir; üç savaşa katılmıştır: Kuzey Seferi, İç Savaş ve Japon saldırısına karşı Direniş Savaşı'nın şimdiye kadar ki kısmı. Son on yıl içinde Çan Kay-şek karşı-devrimci idi. Karşı-devrimci amaçlar için muazzam bir 'merkezi ordu' yarattı. O, hayati önemi olan şu esaslara bağlı kaldı: 'Orduya sahip olan iktidara sahip olur ' ve 'savaş her şeyi tayin eder'. Biz bu bakımdan ondan öğrenmeliyiz. Bu bakımdan hem Sun Yat-sen, hem de Çan Kay-şek bizim öğretmenlerimizdir.
"1911 Devriminden beri, bütün savaş ağaları için ordu, kendi canları gibi değerliydi; onlar, 'orduya sahip olan iktidara sahip olur' ilkesine büyük ağırlık verdiler." Çin, bir orduya sahip olmayan partiler de tanır, bunların içinde en önemli olanlarından biri ilerici parti ( 15 ) idi. Ama bu parti bile, ancak herhangi bir savaş ağasına dayanarak bir devlet mevkiinin ele geçirilebileceğini kavramıştı. Ve Yüan Şi-kay (16), Duan Çi-çiyu (17) ve Çan Kay-şek gibi destekçiler bulmuştu (ilerici Parti'den ayrılan 'Siyasi Bilim' grubu (18) Çan Kay-şek'e katıldı.
"Çin Gençlik Partisi gibi ( 19) kısa bir tarihe sahip küçük partilerin askeri birlikleri yoktur ve dolayısıyla da hiçbir şey başaramıyorlar.
"Öbür ülkelerde, burjuva partileri doğrudan doğruya kendi kumandaları altında olan birliklere gerek görmüyorlar. Ama Çin başkadır: Ülkenin feodal bölünmesinden dolayı ,iktidar, toprak ağalarının veya burjuvazinin tüfeklere sahip olan partilerinin veya gruplarının eline geçer; ve kimin daha çok tüfeği varsa ,o,daha çok tüfeğe sahip olur. Bu gibi şartlar altında çalışan proletarya partisinin meselenin özünü anlaması gerekmektedir.
"Komünistler, kendi şahısları için bir askeri kuvvete sahip olmak çabasında değillerdir (böyle bir şeyi hiçbir halde amaçlayamazlar ve hiç bir zaman Çang Guo-tao'yu taklit edemezler) ; ama komünistler,Parti için, halk için bir askeri kuvvete sahip olmak yolunda mücadele etmelidirler."
"Çin Komünist Partisi 17 yıllık mücadelenin seyri içinde sadece sağlam bir Marksist siyasi çizgi geliştirmekle kalmamış aynı zamanda sağlam bir Marksist askeri çizgi de geliştirmiştir. Biz, Marksiz
"Partimizin askeri stratejisindeki değişmeler sorunu, titizlikle incelenmeye değer.u değişmeleri, iç savaş ve milli savaş olmak üzere, iki ayrı sürece göre ele alacağız..
"İç savaşın gelişmesi, genellikle iki stratejik döneme ayrılabilir. Birinci dönemde gerilla savaşı, ikinci dönemde düzenli savaş ön plana geçti.
"Japon saldırısına karşı Direniş Savaşı'nın gelişmesine eğer partimizin askeri ödevleri açısından bakılacak olursa, o zaman bu savaş da aynı şekilde genellikle iki stratejik döneme ayrılabilir: Gerilla savaşının başta geldiği birinci dönem ( bu dönem, stratejik savunma ve stratejik kuvvet dengesi aşamalarını içine alır) ve düzenli savaşın başta geldiği ikinci dönem (bu dönem, stratejik karşı-saldırı aşamasıdır)
"Böylece görüyoruz ki, dört stratejik döneme ayrılan bu iki süreç -İç savaş ve Japon saldırısına karşı Direniş Savaşı- toplam üç stratejik değişme içermektedir.
"Bir gerilla savaşının mümkün olması için, söz konusu ülkenin büyük bir ülke olması bile yeterlidir. Ve bundan dolayı da geçmiş zamanlarda da gerilla savaşları olmuştur. Ama inatla yürütülen bir gerilla savaşı, ancak bir komünist partisinin önderliğinde mümkündür."
Mao Tse-toung'un Uzun Süreli Savaş Stratejisi üzerine görüşleri ana hatlarıyla böyledir.
--------------------------
( 1 ) Bakınız: V.İ.Lenin, "Savaş ve Rus Sosyal Demokrasisi", "Rusya Sosyal Demokrat İşçi Partisi'nin Dış Ülkelerdeki Örgütleri Konferansı", Emperyalist Savaşta Kendi Hükümetinin Yenilgisi Üzerine", "Rusya'nın Yenilgisi ve Devrimci Buhran", bu eserler Lenin tarafından 1914-1915 yıllarında, o zamanki emperyalist savaşla ilgili olarak yazılmıştı. Bu yazılardan başka "Sovyetler Birliği Komünist Partisi (Bolşevik) Tarihi, Kısa Ders, Bölüm VI, 3.paragraf. Eserin Türkçesi: SBKP (B)Tarihi, Kısa Ders- Bilim ve Sosyalizm Yayınları, Ankara 1970
( 2 ) Kuvantung askeri harekatı: 1924 yılında Sun Yat-sen Komünist Partisiyle ittifak halinde ve devrimci işçi ve köylülerle birlikte, "Tüccar muhafızlarını" yere çaldı. "Tüccar muhafızları", Kanton'daki kompradorların ve feodal beylerin silahlı kuvvetiydi. Bunlar İngiliz emperyalistleriyle birlikte, karşı-devrimci bir faaliyet yapıyorlardı. 1925 başlangıcında Devrimci Ordu Kanton'dan hareketle Doğu'ya doğru sefere geçti. Devrimci Ordu, Guomindang ve Komünist Partisi arasındaki işbirliği temelinde kurulmuştu. Köylülerin desteğiyle savaş ağası Çeng Ciyung-ming'in birliklerini yenilgiye uğrattı. Ve Kanton'a geri dönerek oraya bu arada yuvalanmış olan Yunnan ve Kuvanzi savaş ağalarını imha etti. Aynı yılın sonbaharında, Devrimci Ordu, İkinci Doğu Seferine geçti ve Çeng Ciyung-ming'in kuvvetlerini nihai olarak parçaladı. Komünist partisinin ve Komünist Gençlik Birliği'nin üyelerinin en ön safta yiğitçe çarpıştığı bu askeri harekatlar sayesinde, Kuvantung eyaletinin birliği sağlandı ve Kuzey Seferi'nin temeli yaratılmış oldu.
( 3 ) 4 Mayıs hareketi,hem emperyalizme ve hem de feodalizme karşı yöneliyordu. Onun en başta gelen tarihi önemi, 1911 döneminde ya da devriminde eksik olan bir niteliğindedir, yani emperyalizme ve feodalizme karşı kararlı mücadelesinde yatmaktadır.
( 4 ) 30 Mayıs 1925 Hareketi: 30 Mayıs'ta İngiliz polisinin Şanghay'da Çin nüfusu arasında giriştiği katliama karşı bütün Çin halkının anti-emperyalist hareketidir.
( 5 ) Kuvantung askeri harekatı: 1924 yılında Sun Yat-sen Komünist Partisiyle ittifak halinde ve devrimci işçi ve köylülerle birlikte, "Tüccar muhafızlarını" yere çaldı. "Tüccar muhafızları", Kanton'daki kompradorların ve feodal beylerin silahlı kuvvetiydi. Bunlar İngiliz emperyalistleriyle birlikte, karşı-devrimci bir faaliyet yapıyorlardı. 1925 başlangıcında Devrimci Ordu Kanton'dan hareketle Doğu'ya doğru sefere geçti. Devrimci Ordu, Guomindang ve Komünist Partisi arasındaki işbirliği temelinde kurulmuştu. Köylülerin desteğiyle savaş ağası Çeng Ciyung-ming'in birliklerini yenilgiye uğrattı. Ve Kanton'a geri dönerek oraya bu arada yuvalanmış olan Yunnan ve Kuvanzi savaş ağalarını imha etti.Aynı yılın sonbaharında, Devrimci Ordu, İkinci Doğu Seferine geçti ve Çeng Ciyung-ming'in kuvvetlerini nihai olarak parçaladı. Komünist partisinin ve Komünist Gençlik Birliği'nin üyelerinin en ön safta yiğitçe çarpıştığı bu askeri harekatlar sayesinde, Kuvantung eyaletinin birliği sağlandı ve Kuzey Seferi'nin temeli yaratılmış oldu.
( 6 ) 4 Mayıs hareketi,hem emperyalizme ve hem de feodalizme karşı yöneliyordu. Onun en başta gelen tarihi önemi, 1911 döneminde ya da devriminde eksik olan bir niteliğindedir, yani emperyalizme ve feodalizme karşı kararlı mücadelesinde yatmaktadır.
(7) 30 Mayıs 1925 Hareketi: 30 Mayıs'ta İngiliz polisinin Şanghay'da Çin nüfusu arasında giriştiği katliama karşı bütün Çin halkının anti-emperyalist protesto hareketidir.
( 8 ) Bakınız: J.V.Stalin, Çin'deki Devrimin Geleceği Üzerine
( 9 ) Sun Yat-sen 1894 yılında Honolulu'da "Çin'in Yenilenmesi İçin Dernek" adında küçük bir devrimci örgüt kurdu. 1895 yılında Çin-Japon Savaşı'nda Tiying Hanedanı'nın yenilgiye uğramasından sonra, Sun Yat-sen, o zamanlar halk içinde varolan "gizli birlik"lere dayanarak, Kuvantung eyaletinde Tiying Hanedanına karşı iki silahlı ayaklanma düzenlendi: 1895 yılında Kanton'da ve 1900 yılında Huidşov'da.
( 10 ) Çin Devrimci Birliği : Üç örgütün birleşmesiyle kurulmuştur. Silahlı ayaklanmalar düzenlemiştir. 1906 yılında Kangzi ve Hunan Eyaletlerinde; 1907 yılında Çavçov bölgesinde Şennanguan'da ve Kuangzu'da. 1908 yılında Yunnan Eyaleti'nde, 1911'de Kanton ve Vutçang Eyaletlerinde.
( 11 ) 1912 yılında Çin Devrimci Birliği, Kuomintang adını aldı. Kuzeyli savaş ağası Yüan Şi-kay ile.
( 12 ) Güney'e Karşı Donanma Eylemi : 1917 yılında Sun Yat-sen, savaş donanmasının kendi etkisi altında olan bölümünün başında Şanghay'dan Kanton'a geldi. Kuvantung Eyaleti'ni üs bölgesi olarak kullandı. Ve o dönemde Kuzey'in savaş ağası Duan Çi-çui'ye karşı mücadele eden Güney Batı'nın savaş ağalarıyla ittifak halinde, Duon Çi-çui'ye karşı bir askeri hükümet kurdu.
( 13 ) Sun Yat-sen 1921 yılında, Kuangzu eyaletinin Guilin bölgesinde Kuzey Seferi'ne hazırlanıyordu; fakat kendi adamlarından Çen Duyung-ming'in Kuzey'in savaş ağalarıyla gizlice anlaşması ve ihanet etmesi üzerine bütün uğraşmaları boşa gitti.
( 14 ) Wampoa Askeri Akademisi : 1924 yılında Kuomintang'ın yeniden örgütlenmesinden sonra, Sun Yat-sen Çin Komünist Partisi'nin ve Sovyetler Birliği'nin desteği ile, Kanton yakınlarında Wampoa'da bir askeri Akademi kurdu; bu, Wampoa Askeri Akademisi olarak tanınır. Çan Kay-şek'in 1927 yılında devrime ihanetinden önce Akademi, Kuomintang ve Komünist Partisi'nin ortak yönetimi altındaydı. Komünist Partisi'nden Çu En-lay, Ye Diyen-ying, Siao Çu-nü ve diğerleri değişik zamanlarda bu Akademi'de önemli görevler aldılar; öğrenciler arasında da, Komünist Partisi'nin ve Komünist Gençlik Birliği'nin bir çok üyesi yer alıyordu. Bunlar, bu askeri akademinin devrimci belkemiğini meydana getiriyordu.
( 15 ) Burada devletçiler olarak adlandırılan bir avuç utanmaz, faşist zihniyetli politikacının örgütlediği "Çin Gençlik Partisi" kastedilmektedir. Bu parti, iktidarda bulunan çeşitli gerici gruplardan ve emperyalistlerden para yardımı alarak, Komünist Partisi'ne ve Sovyetler Birliği'ne karşı gerici eylemler düzenlemede kendini uzmanlaştırdı.
( 16 ) Burada, Kuzey Seferine katılan komünist general Ye Ting'in kumandasındaki bağımsız alaydan söz edilmektedir. Bu alay, Kuzey Seferi'ndeki muharebelerde isim yaptı. Vutçang'ın Devrimci Ordu tarafından ele geçirilmesinden sonra bu alay tümen haline getirildi. Ve Nançang ayaklanmasından sonra da İkinci Kolordu şeklinde genişletildi.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder