18 Temmuz 2012 Çarşamba


ABD, ESAT, ARAP KRALLARI, IRAK YÖNETİMİ ve TC’NİN APO’NUN VARLIĞINA DUYDUĞU İHTİYAÇ !!!
 [ PRO  LETER'E NOTLAR ]


    Kürt bölgelerinde Apo'nun sırtını devlete dayamasıyla birlikte devrim rüzgarları değil tam tersine milliyetçi rüzgarlar esmektedir. Neredeyse Orta Doğu'nun yumuşak karnı olan Kürt Bölgelerinde devrim rüzgarları yerine milliyetçi Kürt rüzgarlarının esmesi kimlerin işine yarıyor?
     Öncelikle Bölgeyi kontrolü altında tutmaya çalışanların, ABD'nin, Esat ailesinin ve TC yönetici ve egemen sınıflarının menfaatinedir milliyetçi rüzgarlar. Çünkü devrimci rüzgarlar silip süpürür ABD'yi, Esatları, TC egemenlerini. Fakat milliyetçiler ne yapıyor? Durum ortada. Barzani-Talabani ikilisi ABD ile işbirliği halinde ve Barzani aynı zamanda PKK destekçisi. Yani bölgede anti-emperyalizm yok.    
     Kürt Bölgesinde devrimcileri katlettiren Apo meydanı boş buldu. Nerede Maoist Denge Kawa önderliği? Maoist Denge Kawa lideri Ferit Uzun'u katlettiren Apo'nun işbirlikçi PKK'si ile kendini Maoist ilan etmiş olan TKP/ML ve MKP işbirliği yapmıyor mu? Elbette yapıyor. Nerede kaldı, Maoist dayanışma? Nerede kaldı, Maoist vicdan? Maoistlerin katilleriyle el ele olanlar kendilerini gözden geçirmelidir!!! Kürdistan devrimi Apo gibi işbirlikçi-milliyetçilere bırakılmayacak kadar önemlidir. Meşru olan Kürdistanın Kızıl Kürtleridir. Meşru olan Kürdistan'da Maoist devrimdir. Milliyetçi-İslamcı PKK/BDP ikilisi zamanını doldurmaktadır. Tarih içinde tasfiye olacaklardır.
Öte yandan Apo sırtını Esat rejimine dayamıştı. Suriye Kürtlerine nüfus cüzdanı bile çıkartmayan Esat rejimi Apo'ya her imkanını sundu. İşte Orta Doğu egemenlerinin milliyetçileri kendi çıkarına kullandığının bir ifadesi.
     Kürt Bölgelerinden çevreye yani Türklere, Araplara, Ermenilere, İranlı Farslılara ve Azerilere yayılacak bir Maoist devrim rüzgarı yalnız Orta Doğu'yu değil, Orta Asya ve hatta Avrupa’yı bile kasıp kavuracak devrim fırtınasının habercisi olur. İşte bölge ve çevre egemenlerinin korkusu budur. Çünkü bilinir ki, Uzak Asya devrimleri gerilla savaşları yoluyla gerçekleşmiş Maoist türde devrimlerdir. Ve Maoist devrimler, Orta Doğu ve Asya’da mümkündür. Bizlerin gördüğünü onlar da ( egemen sınıfların beyinleri) görmekte ve tedbirini almaktadır. Ve işte Apo gibi milliyetçileri devrim rüzgarlarının esmesini önlemek amacıyla milliyetçi rüzgarların efendisi olarak görevlendirmiştir.
     İşte başta ABD olmak üzere bölgenin egemenleri bunun farkındalar ve o yüzden Apo milliyetçiliği bu kadar uzun yıllardır sürdürülüyor.
      Evet 1978 sonlarından itibaren Kürt bölgelerinde devrim rüzgarlarının yerini Apo'nun gerici, işbirlikçi, milliyetçi rüzgarları almıştır. Bunun böyle sürmesi bölge egemenleri tarafından da istenmektedir. Çünkü çıkarlarına uygundur.
     Öte yandan dünyanın en karanlık ilişkileri milliyetçi örgütler içinde ve  çevresinde oluşmaktadır. Kemalistlerin peşine takılmış suikastçı ve dost da olabilen İttihatçılar, Topal Osmanlar, Boğazlıyan Kaymakamlarının savunucuları unutulmamalıdır. Ve PKK içinden çıkmış olan “İtirafçılar”, Apo dostu Perinçekler, Yalçın Küçükler, Mahir Kaynaklar, Mehmet Metinerler, Altan Tanlar bu örgütlenmenin içinde ve çevresinde barınmışlardır.
     PKK/BDP milliyetçi ikilisinin varlığı Türk milliyetçi ve faşist partileri için de  bulunmaz bir nimettir. Karşılarındaki güç devrimci değil, milliyetçi bir güç olduğundan otomatik olarak karşı milliyetçilik ve ırkçılık olan Türk milliyetçiliği ve ırkçılığı doğal yaşama alanını bulmaktadır. MHP’li faşistlerin derin devlet tarafından beslenip büyütüldüğü 1975-1980 arası oy oranı yüzde 6’yı (yüzde altı) geçmezken Apo milliyetçiliği sayesinde 1990 sonlarına doğru iyice tırmanışa geçen faşist MHP oyları yüzde 21’i ( yüzde yirmi biri) bulmuştur. PKK’nin çökmemesi için Devlet Bahçeli gibileri dua üstüne dua etmektedirler. Kitleler devletin derin odakları tarafından PKK milliyetçiliğine karşı kitleleri memnuniyetle Türk milliyetçi-ırkçılığına doğru manipüle etmektedir.
     Devletin nezdinde çok az bir ceza ile salıverilmeleri gereken 68 Kuşağının gençlik önderleri ve yargılanmalarına bile izin verilmeden katledilen İbrahim, Mahir ve arkadaşları nasıl da devlet tarafından tahammül edilemez gençlerdi de, yakalandıktan sonra bu devlet Apo’ya tahammül ediyor? Çünkü yaratıcısı ve besleyicisi bu devlettir ve bu devletin derin merkezlerini yöneten dünya derin devletidir.
     PKK meselesine veya Kürt sorununa basit bir ulusal sorun, dil sorunu vb. açıdan bakanlar yanılırlar. Orta Doğu'nun en vahim akibeti olan devrim akibetini önlemek için egemen güçler tarafından icat edilmiş ve on yıllara yayılmış bir  sorun ve bir partiler çokluğu vardır. PKK, HADEP, DEP, BDP bu partilerdendir.
     Emperyalist-kapitalist sistem için can alıcı mesele Orta Doğu'da devrim rüzgarlarının esmemesidir. Bunu da PKK ve BDP/DEP/HADEP gibi partiler yoluyla gerçekleştirmektedir.
     Unutmayalım, silahlı Kürt hareketi daha 1987'lerde gelişmeye başlar başlamaz Apo "barış" çağrılarına başladı. O sıralarda devreye kimler girmedi ki, gazeteci Cengiz Çandarlar, Eşref Bitlisler, Özallar vb. Ve kimseler tarafından farkedilmeden sürdü gitti bu oyun.
     O yılları izleyen yıllarda devrimci parti adını bile PKK'den KADEK, KONGRA-GEL olarak değiştiren PKK neden bunları yapıyordu? Devrim ve devrimci imajını ifade eden şeyleri zihinlerden silmesi istendiği için yapmıyor muydu? Ve daha o yıllardan itibaren çok açık olarak Oral Çalışlar ile yapılan röportaj kitapta ve Ertuğrul Kürkçü-Ragıp Duran ile yapılan röportaj-kitaplarda da görüleceği üzere Apo devrimden ve Kürdistan'dan vazgeçmiştir. Türkiye Cumhuriyeti'nden ayrılmak istememektedir. Peki niye silahlı mücadele sürdürülüyor, madem ki Kürdistan devrimi söz konusu değil ise? Bunun sebebi basittir. Dağlarda, Kürdistan dağlarında ve Kürdistan  köylerinde Kızıl Kürtleri veya Maoist Kürtleri görmek istemiyor ABD emperyalizmi ve Esatlar ve Talabaniler ve Barzaniler ve Arap Kralları ve de Türkiye egemen sınıfları. Apo'nun varlığı onlar için Maoist Devrimden kurtulmanın can simidi oldu 1980'lerden bu yana.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder